gün tutuşur

kolibandi
sivasa yakılmış bir ağıttır.

Yumrukluyorum duvarları
Yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde
Nehirler taşmış yanaklarımdan
Otuzyedi can...
Otuzyedi gül
Çatlamış susuzluktan Sivas`ın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne semaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler
Sonra da Şiir
Çığlıksız düştü türkülerin yanıbaşına...
Sivas, Sivas...
Yiğitlik midir emanet cana kıymak?
Yiğitlik midir bir tutam ışığı
Kör bıçakla güneşten koparıp
Karanlığa kurban etmek?
Söyle hangi kitapta vardır
Elleri kolları bağlıyı yakmak?
Var mıdır kardelen akında
Bir avuç inciyi ateşe tutmak lo...
Böyle garip düştüğüme bakma...
Böyle mahzun durduğuma
Varsın ateşin suskunlukla beslensin
Benim de yüreğim gençliğini
Almış yanına, yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas,
Senin de dağların.
Dağlarında şahanların...

Gün tutuşur canım gece tutuşur
Yangınlarda tutsak canlar tutuşur
Külüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur
Sivas ellerinde sazım tutuşur
Söz tutşur canım türkü tutuşur
Teller bizi söyler diller yarışır
Özgürlüğü yazan kalem tutuşur
Canlar can olur da eller tutuşur
Dost evinde canım sevda tutuşur
Pir Sultanlar ölmez binler yetişir
Akar gelir canlar, tarih tutuşur
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu